Anne babalar gün boyunca işe yaramayan çeşitli yollar ve yöntemler deneyerek çocuklarına sözlerini dinletmeye, istediklerini yaptırmaya çalışırlar. Çözüm üretmeye yönelik olmayan, çocukla anne baba arasında sürtüşmeye ve çatışmaya sebep olan bu yöntemler işe yaramadığı halde, çoğu ailelerde bunların alternatifi bilinmediği için kısır bir döngü içinde tekrar edilir. Sık tekrarlanan bu yöntemleri sıralarsak;
Çocuğun Her İsteğini Yerine Getirme ve Davranışlarına Sınır Koymama
Özellikle çocukluk dönemlerinde maddi sıkıntı ve baskı altında geçen anne babalar, “Ben sıkıntı çektim, çocuklarım sıkıntı çekmesin, serbest büyüsün.” Diyerek çocuklarının her isteğini yerine getirir. Davranışlarına sınır koymazlar.
İyi yaptıklarını, çocuklarının doyuma ulaşıp mutlu olacaklarını zannederler. Ancak umduklarının tam tersiyle karşılaşırlar. Çocukların doyumsuz, şımarık, elindekilerin kıymetini bilmeyen, söz dinlemeyen, sorumsuz ve saygısız tipler olduklarını gördüklerin de; “hiçbir şeylerini eksik etmedim, yemedim yedirdim, giymedim giydirdim, baskı yapmadım, bir tokat bile atmadım, neden böyle oldu?” derler.
Araştırmalar çocukların her konuda doğruyu öğrenmeleri başkalarıyla uyumlu ve başarılı ilişkiler kurabilmeleri için onları yönlendirecek sınırlara ihtiyaç duyarlar. Aile içinde ve dışında ne yapmaları ve ne yapmamaları gerektiğini öncelikle anne ve babalardan öğreneceklerdir.
Davranışlarına sınır koymayan çocuklar, sokakta ve arkadaş çevresinde alışık olduğu şekilde serbestçe davranacak, onların tepkisiyle karşılaşacak, uyum sağlamayacaktır.
Kurallar ve sınırlar, zannedildiği gibi çocukları incitmez. Kendilerine değer verildiği için sınır konduğunu bilirler. Çocuklar bir istekte bulunduğu zaman anne babalar, bunun bir ihtiyaç olup olmadığını düşünmeli; ihtiyaç ise yerine getirilmelidir. Zaruri ihtiyaç dışındaki istekleri ancak hak ettiğinde verilmelidir. Böylece çocuk bazı isteklerine kavuşmak için sabretmesi gerektiğini ve kavuştuğu şeyin de kıymetini öğrenmiş olacaktır.
Aynı Davranışa Farklı Tepkide Bulunma
Bazı evlerde annenin hassas olduğu bir konuda baba ilgisiz, babanın hassas olduğu bir konuda anne ilgisiz kalabilir. Annenin istemediği ve yapma dediği bir davranışa baba arka çıkar, “çocuğu rahat bırak” derse, çocuklar neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğrenemez, doğru davranışlar kazanamaz. Kişiye ve ortama göre davranır, gösteriş ve ikiyüzlülüğü öğrenir.
Tekrarlama
Yapılmasını istediğimiz davranışı çocuğun yapması için sürekli tekrarlama.
Rüşvet Teklif Etme
Oyuncaklarını toplarsan sana çikolata veririm gibi..
Bağırma ve Emir Verme
Çocuk kendisinden beklediğimiz davranışı yerine getirmediğinde bağırarak ve emir vererek yaptırmaya çalışmak.
Başkalarıyla Kıyaslama
Neden bu kadar vurdumduymazsın? Neden kardeşin gibi çalışkan, sorumluluğunu bilen, saygılı bir çocuk değilsin? Gibi
Alay Etme
Demek çalışkan bir çocuk olmaya ve zayıflarını düzeltmeye karar verdin, ha? Gibi
Boş Tehditlerde Bulunma
Oyun zamanı bitti küçük bey, hemen yukarı çık. Yoksa sokağa bir daha zor çıkarsın!
Başkalarının Önünde Küçük Düşürme
Makul Çözüm Nedir?
Her çocuk kendine özeldir. Bir çocuğa uyan ve iyi sonuç veren bir yöntem, başka bir çocukta işe yaramayabilir. İki kardeşin bile birbirine benzemediği, farklı kişiliklere ve farklı yeteneklere sahip olduğu düşünüldüğünde konu daha iyi anlaşılacaktır.
Çocukları tanımak gerekir. Çocukla sağlık iletişim ve onlar üzerinde tesir etmek onları tanımaktan geçer. Tanımak derken herkes kendi çocuğumu tanıyorum elbette diyebilir. Ancak burada belirtilmek istenen çocuğun içinde bulunduğu dönemi, gelişim özelliklerini, kısaca onun dünyasını anlamaktır.
Çocuğa uygun sınırlar koymak, zaruri olmayan her türlü ihtiyacını yerine getirmemek, evde çocuğa karşı davranışlarımızda ve tutumlarımızda tutarsızlık göstermemek, istenilmeyen davranışlar ortaya koyduğunda çocuğun yaşına uygun sağlıklı yaptırımlar uygulamak ve yukarıda belirttiğimiz işe yaramayan yöntemleri yapmamak çocuğumuzun sağlıklı bir kişilik geliştirmesine yardımcı olacaktır.