Akşam geç vakit, işten eve dönüyorsunuz. Çocuğunuz bacağınıza sarılıyor, kucağınıza tırmanıyor. Siz de sarılıp okşayarak, öperek ona karşılık veriyorsunuz. Sonra koltuğunuza oturup ya televizyon seyretmeye ya da gazete okumaya başlıyorsunuz. Çocuğunuz ise bir türlü yakanızı bırakmıyor. Neredeyse tepenize çıkacak.. Bu arada siz, çocuğunuzu başınızdan savmaya çatışıyorsunuz
“Çok yorgunum,
Beni rahatsız etme.
Haberleri seyredeceğim.
Haydi, annenin yanına…
Doğru odana git.
Gazete okuyorum, git başımdan.
Birkaç önemli telefon görüşmem var.”
Ne yapsanız, ne etseniz çocuğunuz yanınızdan ayrılmıyor, Hatta davranışlarını sertleştiriyor; yakanızı paçanızı, saçlarınızı kulağınızı çekiştirmeye başlıyor. Siz, birden öfkeleniyorsunuz ve: “Sen ne yaramaz, ne sözden anlamaz bir çocuksun.” diyerek yanınızdan itip çekerek uzaklaştırıyorsunuz. Çocuğunuz öfke ve küskünlükle yanınızdan gidiyor. Nereye mi? Başka yaramazlık yapmaya.
Oysa gazete okumayı, televizyon seyretmeyi, dinlenmeyi azıcık erteleyerek çocuğunuzu dizinize oturtup onun saçlarını okşasanız onunla birkaç kelime de olsa sohbet etseniz, onun beklentilerine cevap vermiş olacaksınız. Çünkü çocuğunuz sizden sıcak bir dokunuşla okşanmak, yani fiziksel temas istiyor. Çocuğunuzun bu beklentilerini karşılamakla, onunla sağlıklı ve kalıcı bir iletişim kurmanın temel adımını atmış olursunuz. Bu davranışınız, ona alacağınız iyi bir hediyeden daha etkili olacaktır.
Bir Saatini Alabilir miyim BABACIĞIM?
Adam yorgun argın eve döndüğünde 5 yaşındaki çocuğunu kapının önünde beklerken buldu.
Çocuk babasına, “Baba bir saatte ne kadar para kazanıyorsun” diye sordu… Zaten yorgun gelen adam, “Bu senin işin değil” diye cevap verdi. Bunun üzerine çocuk “Babacım lütfen, bilmek istiyorum” diye üsteledi. Adam “İllâ da bilmek istiyorsan 10 lira ” diye cevap verdi. Bunun üzerine çocuk “Peki bana 5 lira borç verir misin” diye sordu.. Sinirli bir şekilde veremem dedi..
Aradan bir saat geçtikten sonra adam biraz daha sakinleşti ve çocuğa parayı neden istediğini bile sormadığını düşündü, ” Belki de gerçekten lazımdı” ..
Yukarıya çocuğunun odasına çıktı ve kapıyı açtı.. Yatağında olan çocuğa, ” Uyuyor musun ” diye sordu. Çocuk ” Hayır ” diye cevap verdi…” Al bakalım, istediğin 5 lira. Sana az önce sert davrandığım için üzgünüm. Ama uzun ve yorucu bir gün geçirdim” dedi…
Çocuk sevinçle haykırdı, “Teşekkürler babacığım”… Hemen yastığının altından diğer paraları çıkardı. Adamın suratına baktı ve yavaşça paraları saydı. Bunu gören adam sordu, “Paran olduğu halde neden benden para istiyorsun?… Çocuk “Param vardı, ama yeterince yoktu ” dedi ve yüzünde mahcup bir gülücükle paraları babasına uzattı; “İşte 10 lira…Şimdi bir saatini alabilir miyim babacığım?…”