Etkili Dinleyelim
Etkili dinleme davranışları:
*Konuşma sırasında karşıdaki kişinin tepkilerini izlemek
*Arada sırada konuşmayı keserek karşıdakine konuşma imkanı vermek.
*Karşımızdaki konuşmasını bitirmeden söze başlamamak
*Dinlerken konuşana bakmak
*Dinlerken yüz ifadesi ve beden dili ile anlatılanlara uygun işaretler vermek
*Dinlerken başka bir işle, kişiyle ya da nesneyle meşgul olmamak.
*Dinlediğini belirten kısa sorular sormak
*Dinlediğini gösteren kısa ama anlamlı sözlerle tepkiler vermek. Örneğin, “Anlıyorum, Öyle mi?”
*Dinlerken, konuya uygun “hımm”, “yaa”, “aaa” gibi ünlemlerle tepki vermek
*Konuşan kişiye anlattıklarıyla ilgili yansıtma yapmak. Onun söylediklerini kendi kelimeleriyle tekrarlamak
*Karşımızdakini konuşmaya açıkça davet etmek. Örneğin “Bu konuda konuşmak ister misin?”, ‘İstersen bana anlatabilirsin.”
Bunlar temel dinleme davranışlarıdır. Dinlenecek olan çocuk olduğunda, özellikle de küçük çocuklar söz konusu olduğunda bazı ek noktaların vurgulanmasında yarar var. Yukarıdakilere ek olarak, anne babaların çocuklarıyla iletişimleri sırasında dikkat etmelerini gerektiren noktalar şunlardır:
Mustafa Uslu ‘nun derlediği çocuklara söylemememiz ve söylememiz gereken kelimeler şöyledir:
Çocuğunuz Bu Sözleri Duymak İstemiyor
Adam olamazsın. Adın batsın. Ahmak! Akılsız! Allah belanı versin! Allah cezanı versin! Annen evden gider. Aptal! Artık seni sevmiyorum. Gözün kör olsun. Hayvan! Kes sesini! Geberesice! Geri zekalı! Keşke seni doğurmaz olaydım! Manyak! Öküz! Öleyim de annesiz kal! Bana ettiklerini çekersin! Başaramayacağını biliyordum. Beceriksiz! Salak! Sen anlamazsın! Sen karışma! Ben sana gösteririm! Senden bıktım! Beyinsiz! Seni bırakır giderim! Seni doğuracağıma taş doğursaydım! Seni, babana söyleyeceğim! Çeneni kapat! Senin elinden ne gelir ki! Senin gibi çocuk olmaz olsun! Defol! Eşek oğlu eşek! Tembel! Terbiyesiz!
Çocuğunuz Bu Sözleri Duymaktan Hoşlanıyor
Aferin ! Bana yardım eder misin? Başaracağına inanıyorum! Bu, sana ne kadar da yakışmış. Canım benim. Gözümün nuru. Güzelim. Harikasın. İyi geceler. Kınalı kuzum. Ne kadar beceriklisin! Ne kadar güzel yapmışsın! Sana güveniyorum! Seni çok seviyoruz. Seninle gurur duyuyorum! Tatlı rüyalar! Tatlım benim!
En Çok Kullanmamız Gereken Cümleler
Teşekkür ederim. Lütfen. Rica ederim. Saygılarımı sunarım. Başarılar diliyorum. Çok naziksiniz. Çok kibarsınız. Hoşça kalın. Affedersiniz. Mutlu bir gün dileğiyle. Memnun olurum. Özür dilerim.
Konuşurken, “Sen Dili” Yerine “Ben Dili”ni Kullanmak
Çocuğumuza karşı, onunla ilgili bir olumsuzluğu dile getirirken çoğunlukla “sen” kelimesi ve “sen” anlamı içeren ifadeler kullanıyoruz. Örneğin,
— Çok sorumsuzsun. (Sen)
— Adam olmazsın. (Sen)
— Niçin dediğimi yapmıyorsun? (Sen)
— Söylediklerimi anlamıyor musun? (Sen)
— Çalışmıyorsun. (Sen)
Örnek cümleleri daha da çoğaltmamız mümkündür. Hâlbuki isteklerimizi ifade ederken “ben dili” kullanmak daha etkili ve karşımızdakini daha az incitici olabilir. Örneğin “ben” diliyle şu sözleri söyleyebiliriz:
“Sen” dili ile söylenen |
“Ben” dili ile söylenen |
|
Çok sorumsuzsun. |
(yerine) |
Sorumsuz davranışların beni çok üzüyor. |
Adam olmazsın. |
(yerine) |
İyi bir insan olman beni çok mutlu beder. İyi bir insan olamazsan çok üzülürüm. |
Niçin dediğimi yapmıyorsun? |
(yerine) |
Ödevlerini yapmadığın zaman üzülüyorum. Dediklerimi yapmandan çok hoşlanıyorum. |
Çalışmıyorsun. |
(yerine) |
Çalışman için ne yapabilirim? |
İsteklerimizi ifade ederken, yapması gereken işin gerekçesini anlatmak ve duygularımızı belirtmek karşımızdakini daha çok etkileyebilir. Bunun için, çocuğun davranışını değiştirmesini isteyen anne baba, o davranışın etkilerini kendisine açıkça söylemelidir.
Örneğin isteklerimizi şöyle ifade edebiliriz:
Bütün açıklama ve güzel sözümüze rağmen çocuk aksilik yapmaya devam edebilir. Burada kararlılığımızı göstermemiz gerekmektedir hatta acil durumlarda doğrudan müdahale bile edebiliriz. Örneğin, çocuğunuzun elbiselerini oraya buraya atması sizi sinirlendiriyorsa, “sinirleniyorum” diyebilirsiniz. Ama altı yaşındaki çocuğunuz sivri uçlu bıçağı küçük bebeğin yanına kadar getirmişse, o zaman kibarca, “biraz endişelendim” demek yerine, hemen
bıçağı alıp ve kararlı bir ses tonuyla “Bıçağı kardeşinin yanında görünce onun kendisinden korktum, bıçağı alıp bir tarafını kesebilirdi.” Diyebilirsiniz.
Kaynak: Ailede Ahlak Eğitimi / Prof.Dr. Mehmet Zeki Aydın