Ailede iletişim ve etkileşim önemli bir konudur. İletişimin olmadığı herhangi bir zaman yoktur. İki insan yan yana geldiğinde, hiç konuşmamanın bile bir anlamı vardır. Yanlış iletişim ve etkileşim veya yetersiz iletişim ailede sorunlara yol açan nedenlerin başında gelir. Aile bireyleri birbirleriyle sözlü ya da jest ve mimikleriyle anlaşırlar. Bu durumdaki aksama aileyi olumsuz etkiler.
Ailedeki normal iletişim ve etkileşimi engelleyen etkenler şunlardır:
Yukarıda sayılan genel iletişim hatalarının yanında aile içinde yaptığımız başka iletişim hataları da vardır. Anne babalar, tarafsız olarak bakabildiklerinde, gün içinde yaptıkları kendi hatalarını yakalayabilirler. Dikkatli anne babaların yakalayıp düzeltebilecekleri iletişim hatalarından bazıları aşağıda açıklanmıştır:
Durmadan azarlamak
Bundan kimse hoşlanmaz, hele bağımsız ruhlu çocuk asla. Bir kere söyleyiniz, bir daha söyleyiniz, üç kere söyleyiniz, sonra uygun disiplin önlemlerinizi alınız. Durup dinlemeden çocuğu azarlamak anne baba içim etkisiz bir yöntem olduğu kadar çocuğu da çılgına çeviren bir davranış şeklidir.
Fazla ele ştirici olmak
Olgun bir insan için bir fısıltı yeter. Ancak karşınızdaki çocuk veya gençse değil bir fısıltı birkaç söz bile yeterli olmayabilir. Ancak, bunun için hiç durmadan eleştirmek suretiyle çocuklara baskı yapmanın da bir faydası olmaz.
Bu bakımdan eleştirilerinizde diliniz hafif olsun. Konuyla ilgili bir söz şöyledir: “Nasihat, kar gibidir, ne kadar yumuşak yağarsa, yerde o kadar tutar ve zihinde o kadar yer eder.” Gerçekten de çok güzel bir öğüt.
Psikolojik olarak orada bulunmamak
Sizlerde belki böyle anne babalar görmüşsünüzdür. Bunlar çocuklarıyla bir tür duygusuz, değişmeyen ve cansız bir sesle konuşurlar, karşılarında bir taş veya duvar varmış gibi bakarlar. Bu anne babaların kendileri oradadır ama dikkatleri besbelli başka bir yere çevrilmiştir. Çocuklar bunu anlar. Tepki olarak, onların dikkatini az da olsa gerçekten kendilerine çekmek için büyüklerini sinirlendirecek bir şeyler yapabilirler.
Çok fazla kural koymak
Kurallarınız mantıklı, basit ve az olsun, bir de onları mutlaka uygulayın. Çok fazla “yap” ve “yapma”lar eninde sonunda asılan kadar infazı yerine getirenin de boğazını sıkan bir ilmek gibi olmaya başlar. En iyisi ev düzenine uyan birkaç kural koymak ve ne olursa olsun taviz vermemektir.
Çok sert olmak
Bu yaklaşım kaçınılmaz olarak çocuktan gelecek sertliği besler. Bu, aynada yansıma yasasıdır. Ne zaman kendinizi gereksiz yere sert bir halde yakalayacak olursanız yumuşayın, sonra nazik olarak işi bitirin.
Bağırmak
Bazı anne babalar vardır, neredeyse çocuklarıyla normal konuşmayı beceremezler. Onlar zannederler ki, bağırınca sözleri tutulacaktır. Önceleri etkili olan bu bağırmalar, zamanla normal hale gelir ve evde artık herkes birine bağırarak konuşmaya alışır. Elbette böyle yetişen çocuk, büyüyünce kendi evinde de bağırmayı sürdürecek ve bu böyle devam edip gidecektir.
Aile içi iletişim, sevgi ve saygı üzerine kurulmalıdır. İki insanın birbirlerine karşı saygısızca davranmaları çirkindir. Ama birbirlerine eş olmuş iki insanın birbirlerine saygısızlıkları hem çirkin hem de üzücüdür. İyi ahlaklı çocuk yetiştirmek isteyen eşler, öncelikle kendileri için sonra çocukları için birbirlerine saygılı olmayı asla terk etmemelidirler. Çocuk, nezaketi, sevgiyi, saygıyı önce anne babasında görmelidir. Karşılıklı saygıya dikkat edilmediğinde tartışma ve kavga potansiyeli büyür.
Olumsuz mesajların ve iletişimin ailenin her bireyine özellikle çocuklara etkisi çok fazladır. Unutulmamalı ki yaşayan ve gelişen bir psikososyal varlık olan çocuk;
konuşulan her sözden, jest ve mimikten, tavır ve davranıştan, iyi veya kötü olarak etkilenecek; bu etkilenme ile çocuğun kimlik, kişilik ve psikososyal yapısı şekillenecektir. İdeal aile ortamı, çocuğun, bedensel ve ruhsal yönden sağlıklı gelişmesini sağlayacaktır.
Kaynak: Ailede Ahlak Eğitimi / Prof.Dr. Mehmet Zeki Aydın