1. Aylaklık Yapmak: Sizi başarılı olmaktan alıkoyabilecek en kötü alışkanlıklardan bir tanesi aylaklık yapmaktır. Diğer bir deyişle sürekli ertelemek ve çalışmak yerine tembellik yapmayı tercih etmek! Tıpkı işin başına geçmek için kendi kendine bahaneler üreten biri gibi! Onlar çalışmaya başlamak için en sevdikleri televizyon programının bitmesini beklerler. Bittikten sonra ise acıktıklarını fark eder ve yemek yedikten sonra işe devam edeyim diye düşünürler. Peki, sonra? Eee tabi ki yemeğin ardından gelen ağırlık neticesinde bir şekerleme yapmayı hak ettiklerini düşünürler. Ne demek istediğimi anladınız değil mi?
Cicero ne demiş: “Yarınlar yorgun ve bezgin kimselere değil, rahatını terk edebilen gayretli insanlara aittir.”
2. Başkalarını Suçlamak: Evet, başarısız olmaya mahkûm insanların başkalarını suçlama gibi bir alışkanlıkları daha var. Onlar her yenilgilerinde suçlayacak birilerini ya da bir şeyleri ararlar. Yok efendim piyasa çok kötüdür, ortağı kötü karar vermiştir, aile sorunları yüzünden işine odaklanamamıştır, yeterince paraları yoktur gibi gibi… Başarısızlıkları hiçbir zaman kendi hataları yüzünden değildir. Ya çok şanssızdırlar ya şartlar uygun değildir ya ya ya! Eğer sizin de böyle bir alışkanlığınız varsa, bir an önce düşüncelerinizi değiştirmelisiniz. Çünkü başarılı olmak için sorumluluklarınızın farkında olmalı ve suçu üstlenmeyi öğrenmelisiniz. Aksi takdirde, başkalarını suçlayarak sadece ama sadece zamanınızı ve enerjinizi harcarsınız.
3. Kıskançlık: Evet, kıskançlık da en az başkalarını suçlamak kadar kötü bir alışkanlıktır. Ne yazık ki pek çok kişi kıskançlığın pençesine düşerek kendi kendisini başarısızlığa mahkûm eder. Bu kişiler zamanlarını başkalarının başarılarına odaklanarak geçirirler. Oysaki bunun için harcadıkları zamanı ve enerjiyi çalışmak için harcasalar, zaten o özendikleri kişiler kadar başarılı olacaklardır.
4. Kendini Kaf Dağında Görmek: Sizi başarısızlığa sürükleyebilecek alışkanlıklardan bir tanesi de burnunuzun havada olmasıdır. Evet, tabii ki yeteneklerinizi küçümsemeyecek, hedeflerinizi büyük tutacaksınız. Ancak bunu yaparken sınırı aşmamaya da özen göstereceksiniz. Eğer kendinizi Kaf dağında görmeye başlarsanız, kendi kendinize önünüze engeller koymuş olursunuz. Çünkü bu huyunuz sizin iki adımda bir hata yapmanıza neden olur. Başkalarının başarılarını küçümser, kendinizi fazla büyüttüğünüz için altından kalkamayacağınız işlere girer ve büyük ihtimalle sonunda büyük bir hayal kırıklığına uğrarsınız.
5. İnançsızlık: Asla yapamayacağım, bunun için uygun değilim, sanırım olmayacak…” gibi cümleleri ne sıklıkla kullanıyorsunuz? Eğer gün içinde aklınıza bu tarz düşünceler geliyorsa, o zaman sizin kesinlikle motive olmaya ihtiyacınız var. Çünkü siz apaçık bir şekilde inançsızlıkla mücadele ediyorsunuz. Belki farkında değilsiniz, ama kendinize inanmıyorsunuz. Belki karakteriniz, belki de karşınıza çıkan engeller bu şekilde düşünmenize yol açmış olabilir. Ama her ne olursa olsun, inançsızlığın başarının önündeki en büyük engellerden biri olduğunu aklınızdan çıkarmamalısınız.
6. Pes Etmek: Evet, çoğu başarısız insanın sorunu olan maddeye geldik. Yani pes etmeye! Çalışıp çalışıp yolun sonuna geldiğinde yorulduğunu söyleyerek havlu atan o kadar çok insan var ki! Ne yazık ki çoğu insan başarıya çok yaklaştığı anda pes ettiğinin farkında bile değil. Oysaki birazcık daha sabretseler hedeflerine ulaşmış olacaklar. Ama işte dediğim gibi, başarılılar ile başarısızlar arasındaki bariz farklılıklardan bir tanesi de bu.
Konuyla ilgili söylenmiş o kadar çok güzel söz var ki! Birkaç tanesini paylaşmalıyım. Mesela Thomas Edison: “Bazı yenilgilerin nedeni insanların işi yarıda bıraktıklarında, başarıya ne kadar yakın olduklarını bilememeleridir.” demiş. Paul Mayer ise: “Başarıya ulaşanların yüzde doksanı yenilgiye uğramamıştır, sadece pes etmişlerdir.” sözüyle bunu farklı bir tarzla anlatmış.