Sınıf, diğer ortamlara benzemeyen bazı özellikleri olan bir yerdir. Gündelik hayatta karşılaşılan davranış ortamları sınıfın özel niteliklerine sahip değillerdir. Doyle, sınıfın özel bir takvim nitelikleri bulunduğunu ve sınıfla ilgili kararlarda bunların dikkate alınması gerektiğini ifade etmiştir. Ona göre sınıfın özellikleri şunlardır:
1-Çok boyutluluk: sınıfta meydana gelen olaylar genellikle çok boyutludur. Sınıfta aynı anda birçok olay meydana gelmektedir. Bu yüzden gösterilen tepkiler birçok olayla ilgili olabileceği gibi, tepkinin de birçok sonucu olacaktır.
2-Eşzamanlılık: sınıfta aynı anda birçok şey meydana gelebilmektedir.
3-Çabukluk: Sınıfta meydana gelen olaylar hızla gerçekleşir ara vermez. Hatta okuldaki ders dışı vakitlerde ki etkinliklerde öğrenci ve öğrenmeyi etkiler. Hele sınıfta meydana gelen olaylar deyim yerindeyse, "Yağmur gibidir". Sieber öğretmenlerin saatte ortalama 15.89, günde 87, yılda tahminen 16000 kez öğrencinin herkesin gözünün önünde meydana gelen davranışlarını değerlendirdiklerini, onlara tepki gösterdiklerini belirtmiştir
4-Öngörülemezlik ve aşikarlık: Sınıfta meydana gelen olaylar sık sık önceden bilinmeyen veya tahmin edilemeyen olaylardır. Hatta dersin nasıl verebileceği ile ilgili bile öngörülemeyen durumlarla karşılaşılır. Ayrıca, sınıfta meydana gelen olaylar gizli kapaklı olmaz. Bir öğrenciye verilen tepki tüm öğrencilerin gözü önünde meydana gelir.
5-Tarih: Sınıfın bir geçmişi ve tarihi meydana gelir. Buda sınıfın ortak ve özel kural ve anlayışlarının gelişme eğilimi olduğu anlamına gelir. Dolayısıyla, öğretmenin sınıfının kendine göre tarihi ve kuralları, daha doğrusu geleneği oluşur.
Dolayısıyla öğretmenin sınıfla ilgili kararlarında bu özellikleri dikkate alarak karar vermesi gerekmektedir. Bu bağlamda unutmamak gerekir ki, tepkisizlik diye bir seçenek yoktur
Öğretmen sınıfta öğrencilerle anlaşmak, uzlaşmak durumundadır. Onları ikna ederek yeni davranış geliştirmelerini sağlayabilir. Öğretmenlerin genellikle kullandıkları uzlaşma stratejileri şunlardır:
1-Söz verme ve tehdit: ".. yaparsan seni ödüllendireceğim, yaparsan seni cezalandırırım."
2-Aşırı istekler(veya yalancı ılımlılık): Yüksek beklenti ifade edip, sonra pazarlıkla düşürme.
3-Dikkat çekici öyküler: Öğrencilere başka türlü davrandıklarını da Hoş olmayan sonuçlarla karşılaşabilecekleri ima eder.
4-Üst yetkililere şikayet: "Benim şahsen bir itirazım yok ama müdüre, annen babana ve benzeri söylememi ister misin!"
5-Blöf: Öğretmenin uygulanamayacağı cezaları uygulayan uygulayacak mış gibi davranması.
6-Kişisel şikayet: "Beni hayal kırıklığına uğrattın."
7-Geleneklere şikayet: "Bu okulda hiç böyle bir şey olmamıştı."
8-Yüceltme: "Bu yüce bir davranıştır ama henüz sizin anlamanız zor."
9-Genelleştirilmesine şikayet: "Herkes Böyle yaparsa o zaman ne yaparız."
10-Böl ve yönet: "Öğrenciler arasında uzlaşmazlık olan bir konuda; eğer hepiniz ulaşırsanız bunu düşüneceğim."
11-Erteleme: "Bunun hakkında düşüneceğim."
12-Hakları imtiyazlara dönüştürme: Gerçekleşecek durumları, sanki kendisi buna taraftar mış gibi gösterme.
13-Sıkı tedbir.
Bu uzlaşma davranışlarından bazıları öğrenciler tarafından da kullanılır. Ancak öğrenciler tarafından yoğun bir şekilde kullanılan başka uzlaşma teknikleri vardır:
1-Kaydırma: Öğrenci konuyu istediği tarafa kaydırır; sık soru sorma, öğretmen isteği reddettiğinde küsme, öğretmen ile işbirliğini azaltma.
2-Adalete şikayet: "ona izin verdiniz, bana niye vermiyorsunuz?"
3-Böl ve yönet: "Diğer öğretmenler öyle yapıyor, biz niye yapmıyoruz?é
4-Öğretmenlerin seçici kullanımı: Öğrenci, öğretmen ve yeni öğretmenler yeni isteklere daha yatkındır.
5-Üst yetkiliye şikayet: "Annen olmadığını söyledi ama."
6-Grup işbirliği: Sınıfın öğretmene karşı birleşmesi (tehlikeli boyutlara ulaşabilir!)
Tecrübeli Öğretmenler öğrenci stratejilerine karşı ne gibi tedbirler alabileceklerini daha kolay belirleyebilirler. Öğretmen tecrübe kazandıkça, gerek kendi kullandığı stratejiler de uygun stratejiyi seçme gerekse öğrenci stratejilerine karşı tedbir geliştirmede ulaşmaktadır
Kaynak: Eğitim Psikolojisi (Hasan Bacanlı)