İyi Bayramlar

KATEGORİ: EĞİTİCİ ÖYKÜLER
Facebookta Paylaş

       Mehmet Bey arabasına atlamış evine doğru yol alıyordu. Bir yandan tatil öncesi son iş gününün ağırlığı, bir yandan bayram telaşı, bir yandan da arife günü olmasına rağmen tatil edilmeyen işin bitmez çilesi kendisini bir hayli yormuştu. Şimdi tek düşüncesi vardı; bayram dolasıyla aldığı hediyeleri evine ulaştırmak,  dört gözle yolunu bekleyen çocuklarını sevindirmek…
          Bayram öncesi yollar kalabalık, trafik sıkışıktı. Mehmet Bey günün yoğun geçmesinden dolayı diğer günlere kıyasla daha fazla acıkmıştı. Bu açlık kendisinde halsizlik oluşmasına, başının dönmesine sebep oluyordu: “Bir kaza olmadan, sağ salim eve ulaşırım inşallah !” diye dua ediyordu.

    İşte bu anda aniden yanan kırmızı ışığı geç fark etmiş önündeki durunca o da frene basmış ama biraz geç kalmıştı. Tekerlekleri kayan araba öndeki araca hafifçe çarpmıştı. Mehmet Bey önemli bir kaza olmadığı için şükrediyordu ki gözlerine inanamadı; çarptığı aracın iri yarı şoförü hızla kapıyı açmış, elinde koca bir beysbol sopasıyla öfkeli öfkeli kendisine doğru geliyordu. “Gelişinden belli, kesin dövecek” diye düşündü. “Karşılık mı versek acaba? Hayır! Bu hiçbir işe yaramaz” dedi kendi kendine.

“Adam dev gibi, elimi kaldırmaya fırsat vermeden beni mahveder” diyordu. Ne yapmalıydı.  Allah’ım! İşte adam iyice yaklaşmıştı. Belki de az sonra kendini kaybedecek, gözlerini hastanede açacaktı. Adam varmıştı işte kapıya. Sağ eliyle sopayı sıkıyor sol eliyle de kapıyı açıyordu. Hemen adamı yatıştıracak bir şeyler söylemeliydi. Mehmet Bey, daha adam kapıyı açar açmaz, ağzını açmasına bile fırsat vermeden, zoraki tebessümle sağ elini ona doğru uzatıp; “Bayramınız mübarek olsun, size bir şey olmadı inşallah?” dedi.

        Adam kendisine uzanan bu dost eli karşısında kısa bir şok geçirdi. Az önce avına saldırmak için bekleyen aslanın hırçın bakışlarını andıran bu gözlerde şimdi mahcubiyet okunuyordu. Mehmet Bey adamın sopayı saklamaya çalıştığını fark etti. Korkudan titreyen ellerini onun omzuna koyup; “Size bir şey olmadıysa endişelenmeye gerek yok. Cana gelecek olan mala gelsin. Öyle değil mi?!!!”  dedi. Adam söyleyecek söz bulamıyordu. Ağzından dökülen iki üç cümleyle ancak şunları diyebildi:
  “Sizin de bayramınız mübarek olsun efendim. Bizde de, arabalarımızda da önemli bir hasar yok. Hadi! eve geç kalmayın. Size uğurlar olsun…İYİ BAYRAMLAR..”

Etiketler: eğitici hikaye, öfkeyi kontrol etme, iletişim, eğitici öykü
YORUMTEMİZLE