ORHAN GAZİ HAN

KATEGORİ: TARİHTEN
Facebookta Paylaş

Orhân Gâzî Hân’ın şahsiyeti

1281 yılında doğan Orhan Gâzi’nin babası Osman Gâzi, annesi Bâlâ Hatun’dur. 1326’da saltanata geçmiş 37 yıl saltanat sürmüştür.

Bursa’da Tophane semtinde babasının türbesinin yanında kendisi için yaptırdığı türbede medfundur. Süleyman, Murad, İbrahim, Halil ve Kasım adlarında beş oğlu olmuştur. Bunlardan Kasım ve Süleyman babalarının sağlığında vefat etmiştir.

Orhan Gâzi uzuna yakın orta boylu, yakışıklı, tatlı mavi gözlü, kumral sakallı, güler yüzlü, geniş göğüslü idi. İlerlemiş yaşına rağmen gayet dinç bir vücuda sahipti. Gazap ve hiddet eseri göstermez, kimsenin kalbini kırmamaya çalışırdı. Hakşinas idi. Dost düşman herkesin muhabbetini celp etmişti. Teşkilâtçı, uyanık, azim ve gayret sahibi, siyasi hadiselerden istifade etmesini bilen işini ihtiyatla yapan, uzak görüşlü bir devlet adamı idi.

Hayatının sonuna kadar bir an bile devlet işlerinden geri kalmamış, ömrünü gazâ ve cihat için at sırtında geçirmiştir. Otuz yedi yıllık hükümdarlığı sırasında babasından devraldığı beyliği altıkatına çıkarmış ve ona bir devlet özelliği kazandırmıştır. İznik, Gemlik, Armutlu, İzmit, Kirmastı, Karacabey, Mihalıç gibi Güney Marmara’daki son Bizans kaleleri, Karesi oğullarından Balıkesir, Manyas ve Kapı dağı gibi şehirler, Ankara ve çevresi, Rumeli’de Çimbi kalesini, Gelibolu yarımadasının tamamı ve Doğu Trakya’nın büyük kısmı devlete katılmıştır. Fetih hareketinin yanı sıra askeri ve sivil alanda yaptığı teşkilât onun devlet adamlığı vasfını ortaya koymaktadır.

Orhan Gâzi hayrat ve hasenata çok düşkün idi. Fethettiği şehirleri dinî, ilmî ve sosyal eserlerle süsledi. İznik’i alınca büyük manastırı medreseye çevirterek ilk Osmanlı medresesini kurdu. Ayrıca İznik’te bir imaret, Bursa’da cami, imaret, tabhane, yol, köprü ve hamamlar yaptırdı. Hanımı Nilüfer Hatun da; İznik’te bir imaret, Nilüfer çayı üzerinde köprü ve çeşme gibi pek çok hayrat inşa ettirmiştir.

ORHAN BEY DÖNEMİ SİYASİ OLAYLAR (1326 – 1362)

Osman Bey’in 1326 yılında ölümü üzerine oğlu Orhan Bey Osmanlı Devleti’nin başına geçti.

Bursa’nın Fethi (1326)

Osman Bey’in hastalanmasından sonra oğlu Orhan Bey Bursa’nın kuşatılmasını devam ettirdi. Yaklaşık on yıl süren kuşatma sonunda Bursa Tekfuru şehri teslim etti.

Osmanlı Devleti’nin bu dönemde yaptığı fetihlerdeki temel amacı Rumeli’ye geçmek için gerekli olan temel şartları oluşturmaktı.

Maltepe (Palekanon) Savaşı (1329)

Bursa’nın fethinden hemen sonra Kocaeli Yarımadası fethedildi. Osmanlı kuvvetlerinin istanbul Boğazı’na yaklaşması ve İznik’i kuşatması üzerine Bizanslılar, karşı saldırıya geçti.

Bizans’ın büyük bir ordu ile yola çıktığını öğrenen Orhan Bey, izmit kuşatmasını kaldırarak Bizans üzerine yürüdü.

İki ordu arasındaki Maltepe Savaşı’nı Osmanlı ordusu kazandı. Ardından Orhan Bey İznik’i kuşatarak 1331’de teslim aldı. Bir süre sonra da İzmit kuşatıldı ve 1337’de Osmanlı egemenliğine katıldı.

Karesioğulları Beyliği’nin Osmanlı Topraklarına Katılması (1345)

Orhan Bey, Karesi Beyliği’ndeki iç karışıklıklardan yararlanarak bu beyliğin topraklarını 1345 yılında Osmanlı Devle-ti’ne kattı. Böylece Osmanlı Devleti’nin sınırları Çanakkale Boğazı’na kadar genişledi. Karesioğulları’nın donanmasının Osmanlı hizmetine girmesiyle Osmanlı Devleti’nde denizcilik çalışmaları da başlamış oldu.

Karesioğulları’nın Osmanlı Devleti’ne bağlanması, Rumeli’ye geçişi kolaylaştırdı.

Rumeli’ye Geçiş (1353)

Bizans tahtı için mücadele eden Kantakuzen’in, Orhan Bey’den yardım istemesi üzerine Orhan Beyin oğlu Süleyman Paşa komutasındaki Osmanlı kuvvetlerinin yardımını alan Kantakuzen, Bizans imparatoru oldu.

Bizans imparatoru Kantakuzen, Osmanlı kuvvetlerinden Balkanlardaki ayaklanmaların bastırılmasında da yardım alabilmek için Gelibolu Yarımadasfndaki Çimpe Kalesi’ni Osmanlılara verdi (1353). Çimpe Kalesi bundan sonra Osmanlı Devleti’nin Rumeli’deki fetihlerinde üs olarak kullanılmaya başlandı. Çimpe Kalesi’ne asker yerleştiren Süleyman Paşa, bir daha ayrılmamak üzere Rumeli’ye yerleşilmesini sağladı. Kısa bir süre içinde Tekirdağ, Çorlu ve Lüleburgaz fethedildi. Böylece Bizans’ın Balkan devletleriyle olan bağlantısı büyük oranda kesildi. Fethedilen bölgelere Anadolu’dan getirilen Türkmenler yerleştirilmeye başlandı. Böylece bölgede yapılan fetihlerin kalıcılığı sağlandı.

Rumeli’de Uygulanan İskan Siyaseti

Osmanlı Devleti’nin Rumeli’de fethettiği topraklarda uyguladığı iskan siyasetinin başlıca amaçları şunlardır:

✓ Fethedilen yerlerin elden çıkmamasını sağlamak

✓ Fethedilen bölgeleri Türk İslam yurdu haline getirmek

✓ Fethedilen bölgelerde sosyal düzeni ve barış ortamını sağlamak

✓ Göçebe Türkmenleri yerleşik hayata geçirerek tarım nüfusunun zarar görmesini engellemek

✓ Farklı dinlerden olan insanlara din ve ibadet özgürlüğü tanıyarak devlete bağlılıklarını artırmak

✓ Göçebe Türkmenleri boş arazilerde yerleşik hayata geçirerek tarımsal üretimin artırılmasını sağlamak

İskan siyaseti uygulanırken dikkat edilen bazı özellikler şunlardır:

✓ Fethedilen bölgelerin Türkleştirilmesi için Anadolu’dan gelen Göçebe Türkmenlerin yerleştirilmesine önem verildi. Böylece göçebeler yerleşik hayata geçirilerek daha kolay denetlenmeleri de sağlandı.

✓ Fethedilen yerlerin eski halkının inançlarını ve kültürlerini devam ettirmelerine olanak sağlandı.

✓ Daha önceki yönetimin aldığı vergiden daha az vergi alındı ve böylece halkın Osmanlı yönetimini benimsemesi hızlandırıldı.

✓ Fethedilen bölgelerde halkın ihtiyacı olan imar faaliyetleri yapılarak bölgeye Türk-islam ülkesi haline getirildi.

✓ Rumeli’ye yerleştirilen Türkmenlerin yeni yerleşim bölgelerine yakın yerlerden olmasına çalışıldı. Böylece yerleştirilen toplulukların hem iklime uyum sağlamaları kolaylaştırıldı hem de uzun süren yolculuklardan kaynaklanan sorunlar azaltıldı.

✓ Göçebe Türkmenler yerleşik hayata geçirilerek bunlardan hem tarım nüfusu hem da asker olarak yararlanıldı.

✓ Anadolu’da aralarında anlaşmazlık bulunan ailelerden bir kısmı Rumeli’ye göç ettirilerek toplumsal barış ortamı sağlanmaya çalışıldı.

Ankara’nın Osmanlı Topraklarına Katılması (1354)

Anadolu’daki en güçlü beyliklerden biri olan Eretna Beyliği’nde Eretna Bey’in ölümü üzerine başlayan karışıklıklardan yararlanan Orhan Bey, Ankara’yı Osmanlı topraklarına katarak Karamanoğulları ile sınır komşusu olunmasını sağladı. Osmanlı Devleti ile Karamanoğulları arasındaki çekişmeler bu tarihten itibaren başladı.

Orhan Bey Döneminde Teşkilatlanma Çalışmaları

Orhan Bey döneminde devlet teşkilatlanmasına önem verildi. Böylece devlet işleyişi kişisel uygulamalardan arındırılarak her alandaki faaliyetlerde süreklilik sağlanmak istenmiştir.

Bu dönemde yapılan bazı faaliyetler şunlardır:

✓ Devlet işlerinde daha doğru kararlar alınmasını sağlamak amacıyla Divan Kurulu oluşturuldu.

✓ Yerleşim birimlerinde güvenliğin sağlanması amacıyla subaşılık makamı oluşturuldu.

✓ Padişaha yardımcı olmak amacıyla Vezirlik makamı oluşturuldu.

✓ Davalara bakmak amacıyla Kadılık kurumu oluşturuldu.

✓ İznik’te ilk Osmanlı medresesi açıldı.

✓ Osmanlı Devleti’nin ilk düzenli ordusu olan Yaya ve Müsellem ordusu kuruldu.

✓ Karamürsel’de ilk Osmanlı tersanesi açılarak denizcilik çalışmaları hızlandırıldı.

 

Etiketler: Osmanlılar, Osmanlı Devleti, Orhan Gazi, Osmanlı Padişahları
YORUMTEMİZLE